Diyanet İşleri Başkanlığınca hazırlanan 31 Mart 2023 tarihli ve “Zekat: İslam’ın Dayanışma Köprüsü” mevzulu cuma hutbesi.
Bizler, bu dünyada Rabbimizin nimetlerinin emanetçisiyiz. Ve öğreniyoruz ki her nimetin kendi cinsinden bir şükrü vardır. Kalbimizin şükrü Yüce Allah’a imandır. Dilimizin şükrü reele çevirmen olmaktır. Vücudumuzun şükrü imanlardır. Mülkümüzün şükrü ise zekâttır, sadakadır.
İslam’ın beş temel esasından biri olan zekât, Müslümanlar arasında bir kardeşlik köprüsüdür. Dayanışma ve paylaşmanın en hoş göstergelerinden biridir. Zekât, insanı felaha, cemiyeti refaha eriştiren bir imandır. Cenâb-ı Hakk’a teslimiyetimizin, kardeşlerimize karşı samimiyetimizin tezahürüdür.
Zekât, bir eksantriğin duasından nasip almak, bir yoksulun sofrasında iftar sevinci olmaktır. Kırık bir kalbe merhem, mahzun bir gönle derman olmaktır. Bir öksüzün başına değen şefkat eli, bir mazlumun aşına katık olmaktır.
Zekât, dinen zengin sayılan bir müminin, mülkünün muhakkak bir kısmını gereksinim sahipleriyle paylaşmasıdır. Aslında mümin, zekât vermekle yoksul kardeşinin hakkını teslim etmiş olur. Yüce Rabbimiz Kur’an-ı Kerim’de muttaki kulları hakkında şöyle emreder: وَفَ۪ٓي اَمْوَالِهِمْ حَ قٌّ لِل سََٓائِلِ وَالْمَحْرُومِ “Onların mülklerinde, yoksul ve yoksulların da hakkı vardır.”1
Yüce Rabbimiz hayat kılavuzumuz Kur’an-ı Kerim’de şöyle emrediyor: “Hayır yolunda her ne harcarsanız Allah, onun daha iyisini verir. O, rızık verenlerin en hayırlısıdır.”2 Bu ayet-i kerime bize öğretiyor ki; zekât, mülkü asla eksiltmez, bilakis bereketlendirir ve ahiret azığına dönüştürür. Şahsı dünyanın esiri olmaktan kurtarır, hakikat serbestliğe ulaştırır.
Zekât, toplumsal sulhun güvenceyidir. Bu eşsiz iman, birlik ve beraberliğimizi pekiştirir, kardeşliğimizi kuvvetlendirir. Pintilik ve fanileşme gibi makûs mizaçlardan temizletir. Mümini günahlardan pakler, Rabbinin rızasına ve mağfiretine kavuşturur. Peygamber Efendimiz s.a.s zekâtın bu hoşluğunu bize şöyle haber verir: “Su, ateşi nasıl söndürüyorsa zekât da günahları öylece silip yok eder.”3
Yardımlaşma ve dayanışma lüzumunun daha da çoğaldığı Ramazan günlerinde zekâtlarımızla bereketlensin hasılatlarımız. Huzur ve sevinçle dolsun yuvalarımız. Rahmet ve acıma kaplasın etrafımızı. Öksüz ve öksüzlerin sevincinde arayalım Allah rızasını. Yoksul kardeşlerimizin duasında bulalım dünya ve ahiret mutluluğunu. İnfakın da bir edebi olduğunu unutmayalım. Zekât imanını ifa ederken de edep ve zarafeti kuşanalım. Hakikat gereksinim sahiplerini inceleyelim. Desteklerimizi onlara eriştirmeye devam edelim.
Türkiye Diyanet Vakfımız, her sene olduğu gibi bu Ramazanda da “Kardeşliğimiz Zekâtla Bereketlensin” çağrısıyla zekât imanına dikkat toplamaktadır. Hayırsever ulusumuzun emanet ettiği zekâtları başta zelzele mağduru kardeşlerimiz olmak üzere gereksinim sahipleriyle buluşturmaktadır. Sizler de müftülüklerimiz aracılığıyla, din misyonlularımız kılavuzluğunda ya da Vakfımızın kurumsal internet sitesi üzerinden zekât seferberliğimize katkıda bulunabilirsiniz. Ayrıca bugün Cuma namazından sonra Vakfımızın zelzele mağduru kardeşlerimize müteveccih yürüttüğü faaliyetlerde ve eğitim hizmetlerinde kullanılmak üzere dayanaklarınıza başvuru edilecektir. Yüce Rabbimiz yaptığımız ve yapacağımız desteklerimizi kabul buyursun.
1. Zâriyât, 51/19.
2. Sebe’, 34/39.
3. Tirmizî, Cum’a, 79.
Din Hizmetleri Genel Müdürlüğü
Akşam Ezanı