Cenâb-ı Hakk’ın esmâ-i hüsnâsı / en hoş adları vardır. Bir hadîs-i şerifte 99 ad hâlinde tâdâd edilmiştir. Rabbimiz, besmele-i şerîfede mübârek adının yanında bunlardan ikisini özellikle zikretmiştir:
Rahmân ve Rahîm…
İkisi de rahmet ve acıma kökündendir. Bu bir telkindir. Demek ki, bizden de acımalı olmamızı istemektedir.
Cenâb-ı Hakk’ın rızâsı, acımalı olanlaradır.
Şu hâdise, bunun ne hoş bir misâlidir:
Tâbiîn jenerasyonundan, âlim, muhaddis, ârif ve fâzıl bir zât olan Abdullah bin Mübârek -rahmetullâhi aleyh-; haccını îfâ ettikten sonra, Kâbe-i Muazzama’da yakaza hâlinde iken, semâdan iki meleğin indiğini müşâhede eder. Meleklerden biri öbürüne;
“–Bu yıl 600 bin şahıs haccetti. Hepsinin haccı, Şam’da Ali bin Muvaffak adındaki bir ayakkabı tamircisinin yaptığı amel saygısına makbul oldu. Bu şahıs hacca gitmeye gaye etti, lâkin gidemedi. Onun yaptığı bir amel saygısına bu kadar huccâcın haccı kabul edildi.” der.
Abdullah bin Mübârek Hazretleri, merak ve hayret içinde kalır. Bir kervanla Şam’a gider. O zâtı bulup;
“–Sen hacca gitmediğin hâlde ne amel işledin?” diye sorar.
Ali bin Muvaffak, Abdullah bin Mübârek gibi meşhur bir zâtı karşısında görünce evvel çok afallar. Coşkusundan kendinden geçer. Kendine geldiğinde şöyle anlatır:
“–30 yıldır hacca gitmeyi arzu eder dururdum. Bu kasıtla 300 dirhem para biriktirdim. Hac yolculuğuna gaye ettim. Hâmile olan hanımım;
«–Komşudan et kokusu geliyor; gidip benim için bir parça et ister misin?» dedi.
Komşuma gittim. Gidişatı anlattım. Komşum ağladı:
«–Yedi gün oldu ki, çocuklarım açtır. Yolda ölü bir hayvan buldum. Ondan bir parça et kestim. Şimdi onu kaynatıp çocuklarıma teselli etiyorum. Helâl bir gıdâ bulamazsam, zorunlu olarak onu yedireceğim.
İsterseniz size de vereyim. Fakat bu kaynayan et, vefatla burun buruna geldikleri için bu çocuklara helâl, size ise haramdır.» dedi.
Bunu dinleyince, sanki içimden bir parça koptu. Bin bir güçlükle biriktirdiğim bu 300 dirhemi ona verdim ve; «Yâ Rabbi, hac hedefimi kabul et!..» diye Rabbime ilticâ ettim.”
Bunları dinleyen Abdullah bin Mübârek Hazretleri;
“–Rabbim bana doğruyu bildirmiş!” buyurur.
Cenâb-ı Hak, mü’minlerin din kardeşi olduklarını bildirmiş ve onları birbirilerine zimmetlemiştir.
Kaynak: Osman Nuri Topbaş, Yüzakı Mecmuası, Sene: 2023 Ay: Mart, Sayı: 217
Akşam Ezanı