Mü’min dâimâ Rabbine karşı görevleri hususunda kendi hâlini gözden geçirmelidir. Bazı câhillerin dediği gibi; “ben filân zâta bağlıyım, o beni kurtarır” basitçiliğiyle rehâvet içinde yaşamaktan kaçınmalıdır. Çünkü bu, ekseriyetle insanı gayretderi alıkoyan, nefsânî bir düşüncedir.
Nitekim kimi insanlar, Allah yolunda gayret etmek yerine bir kurtarıcı “Mehdî” beklerler. Hâlbuki âhirette bizi kurtaracak olan, Mehdî aleyhisselam’ın çıkıp çıkmaması değildir. Bizi kurtaracak olan; hangi zaman ve mekânda olursak olalım, Hakk’a kulluktur, Allah yolunda gayret-i dîniyye sahibi olmaktır.
Mehdî aleyhisselam bizim vakt-i yaşamımızda zuhûr ederse, onun yanında olabilecek liyâkatte bir takvâ yaşamını şimdiden yaşamaya gayret etmeliyiz. Şâyet bizde bu gayret varsa, Mehdî aleyhisselam’a yetişememenin bir hasarı yoktur. Fakat bu gayret yoksa, Mehdî aleyhisselam’ın zamanına yetişsek de bunun bize âhirette kazandıracağı bir şey olmaz.
Kaynak: Osman Nuri Topbaş, Müslümanın Gönül Dünyası, Erkam Yayınları
Akşam Ezanı