Yaşamın acı-tatlı sürprizlerini hamd ve rızâ yerine, şikâyet ve başkaldırıyla karşılayan bir kalp, Allah ile beraberlik şuurunu yitirmiş demektir.
Cenâb-ı Hakkʼa hamd, şükür, zikir, rızâ ve duâ hâli, yaşamın koşulları değişse de mü’minin değişmez niteliği olmalıdır.
“–Allah, kulundan ne zaman râzı olur?” suâline Hazret-i Râbia şu cevâbı verir:
“–Çile ve mihnet içindeyken de nîmet içindeymiş gibi şükrettiğinde…”
Kaynak: Osman Nuri Topbaş, Müslümanın Gönül Dünyası, Erkam Yayınları
Akşam Ezanı