Pek çok insanın, İslâm’la müşerref olmadan evvel, umûmiyetle Kur’ân-ı Kerîm’i okuma ya da dinlemeyle başlayan bir etkilenme sürecine girdiğine şahit oluyoruz.
Müslüman olduktan sonra Kerîme ismini alan batılı bir akademisyen şöyle der:
“Kur’ân, onu getiren Hz. Peygamber’e dahi rehberlik ediyor, yer yer ona uyarılarda bulunuyordu. Hz. Peygamber Kur’ân’ı kendisi yazmış olsaydı böyle olur muydu?”[1]
Matematik profesörü Gary Miller, bir gşöhret Müslümanları Hristiyanlığa dâvet ederken üstün gelmek ve yanılgı bulmak maksadıyla Kur’ân-ı Kerîm’i okumak istedi… 14 asır evvel yazılmış, çöllerden ve eşi şeylerden bahseden köhne bir kitap bulacağını umuyordu. Ancak Kur’ân’da bulduğu bilgiler, kendisini korkuya düşürdü. Hatta bu kitapta, dünyada başka hiçbir kitapta yazmayan şeylerin varlığını keşfetti. Kur’ân’da, Hz. Muhammed’in başından geçen; hanımı Hz. Hatice’nin, kızlarının, oğullarının vefatlari gibi şeyler bulacağını syemini. Ancak böyle şeyler de yoktu. Aksine Kur’ân’da ismi “Meryem sûresi” olan ve Hz. Meryem’in şereflendirildiği, bir eşi hristiyanların İncillerinde bulunmayan bir sûreye rastladı! Hz. Peygamber’in çok sevdiği hanımı Hz. Âişe’nin ya da kızı Fâtıma -radıyallâhu anhâ-’nın ismiyle bir sûre yoktu! Ayrıca Kur’ân’da Hz. İsa’nın isminin 25 kere, Hz. Muhammed -sallâllâhu aleyhi ve sellem-’in isminin ise sadece 4 kere geçtiğini görünce, hayreti daha da arkasıydı ve nihayet müslüman oldu.[2]
Amerikalı Saalik şu câlib-i dikkat ifadeleri kullanır:
“Kur’ân’ı okuduğumda hayatımdaki yanlışlıkları görebiliyorum. Okuduğum zaman onun insan kelamı olmadığını anlıyorum. Zira hiçbir insan, Kur’ân-ı Kerîm’in tanıdığı kadar beni tanıyamaz!”[3]
Pennsylvanialı Kowalski, şöyle der:
“Kur’ân insanın zihnini okuyor. Usuma bir mevzu takıldığında Kur’ân’da hemen karşılığını bulabiliyorum. Pek çok insanın da Kur’ân’ın insanların zihnini okuduğu mevzusunda benimle aynı fikirde olduğunu düşünüyorum.”[4]
Douglas Williams der ki:
“Ben Kur’ân-ı Kerim’i her okuduğumda müthiş huzur buluyorum. Kimi zaman geç yatıyor ve gece saat üçe dörde kadar Kur’ân okuyorum. Kur’ân-ı Kerim’de bulunan âyetlerdeki derin mânâlar bana çok büyük huzur veriyor ve entelektüel seviyemi artırıyor. Hayatımın hiçbir kısmında böyle bir seviyeyi yaşadığımı hatırlamıyorum.”[5]
Dipnotlar:
[1] A. Arı – Y. Karabulut, Neden Müslüman Oldum, s. 184. [2] Defne Bayrak, Neden Müslüman Oldular?, s. 138. [3] Böken, a.g.e, I, 157. [4] Böken, a.e, I, 56. [5] Böken, a.e, II, 16.Kaynak: Murat Kaya, Ebedi Yol Haritası, Erkam Yayınları
Akşam Ezanı