Farsça’daki “sohbet meclisi” anlamına gelen bezm kelimesiyle Arapça’da “ben değil miyim” anlamındaki çekimli bir fiil olan elestü’den oluşan bezm-i elest terkibi “Ben sizin Rabbiniz değil miyim” hitabının yapıldığı ve ruhların da “belâ / evet” diye yanıt verdikleri meclis anlamında kullanılmaktadır. Kur’ân’da geçmişte Allah’ın Âdem oğullarından başka bir deyişle onların sırtlarından veya sulplerinden zürriyetini çıkardığı, kendilerini nefislerine tanık yakaladığı ve onlara “Ben sizin Rabbiniz değil miyim” diye hitap ettiği, onların da “evet” dedikleri anlatılmaktadır A’râf, 7/172. Allah’la insanlar arasında alana gelen bu kontrata misâk, kâlu belâ, rûz-i elest, bezm-i ezel, ahid, belâ ahdi gibi muhtelif adlar verilmiştir. Kur’ân’da aynı mevzuyla alakalı sarih veya dolaylı ifadeler muhtelif sûrelerde yer almaktadır Rûm, 30/30.

Bezm-i elestte yapılan kontratın zamanı, yeri ve keyfiyeti mevzusunda değişik görüşler ileri sürülmüştür. Bunları şöylece özetlemek muhtemeldir:

1- Allah’ın insanlardan aldığı laf insanın dünyaya gelişinden evvel gerçekleşmiştir. Tam insanların zürriyeti Âdem’in sırtından zerreler halinde çıkartılmış, ruh ve us verilerek kendilerine hitap olunmuş, onlar da laflı olarak yanıt vermişlerdir.

2- Nass’larda lafı edilen kontrat mecâzî anlamda olup ruhlar kâinatında değil, vücutların yaratılmasına reelleşmiştir. İnsanın Allah’ın varlığını ve birliğini anlayabilecek bir kalitede yaratılması laflı olmayan, fıtrî denebilecek bir ahit ve misak kalitesindedir. Bu iki görüşten ilkini insan cinsine ait genel bir kontrat, ikincisini de her bireyin bizzat yaptığı kontrat biçiminde değerlendirmek muhtemeldir.

Akşam Ezanı

Kategori: