Böbürlenmek sözcüğü lügatte, “üstünlük saydığı bir husustan dolayı iftihar eterek kabarmak, kurulmak, tafra satmak” anlamına gelir.

Kibirlenme, böbürlenme, kendini hoşlanma hakkında bazı ayet-i kerimeler nazil olmuştur.

Allah’a kulluk edin ve O’na hiçbir şeyi ortak koşmayın. Ana-babanıza iyilikte bulunun. Akrabaya, öksüzlere, fakirlere, yakın komşuya, uzak komşuya, yakın dosta, yolda kalmışlara, elinizin altında bulunan köle, câriye, hizmetçi ve emekçilere iyilik yapın. Zira Allah, kendini hoşlanan ve çokça iftihar etip duran kimseleri netlikle beğenmez. Nisâ / 36. Ayet

***

Fakat başına gelen bir darlık, tasa ve kasvetten sonra kendisine bir nimet tattırsak, hiç kuşkusuz bu kere: “Tam makûsluklar, tasalar, belâlar bir daha gelmemek üzere beni vazgeçip gitti” der. Böylesi, balanssız bir sevinç içinde bütün bir şımarıktır, böbürlenip duran mağrurun tekidir. Hûd / 10. Ayet

***

“Kibirlenerek insanlardan suratını çevirme ve yeryüzünde böbürlenerek yürüme. Zira Allah, böbürle kasılan, kendini sevmiş, çokça iftihar etip duran hiç kimseyi beğenmez.” Lokman / 18. Ayet

***

Elinizden giden şeylere üzülmeyesiniz ve Allah’ın size verdiği nimetlerle de şımarmayasınız diye böyle yaptık. Zira Allah, büyüklük taslayan ve insanlara karşı böbürlenen hiç kimseyi beğenmez. Hadid / 23. Ayet

***

Mülk, evlat ve akraba çokluğu ile iftihar etmek sizi öyle kandırıp oyaladı ki, Tekâsür / 1. Ayet

***

Nihâyet mezarları ziyâret ettiniz. Tekâsür / 2. Ayet

***

Hayır! Böyle yapmayın! Yakında öğreneceksiniz. Tekâsür / 3. Ayet

***

Hayır! Hayır! Elbette yakında öğreneceksiniz. Tekâsür / 4. Ayet

***

Hayır! Şayet aslı kesin bir bilgiyle öğrenseydiniz böyle yapmaya cür’et edemezdiniz! Tekâsür / 5. Ayet

***

Hakikat şu ki Allah size pek çok yerde ve bu arada Huneyn gününde dayanak etmişti. O gün rakamca çokluğunuz sizi yüceltmiş, fakat bu size hiçbir fayda sağlamamıştı. Onca genişliğine karşın yeryüzü size dar gelmiş, sonra da arkanızı dönüp kaçmıştınız. Tevbe / 25. Ayet

***

Hem yeryüzünde büyüklük taslayarak yürüme. Zira kendini ne kadar büyük görürsen gör ne yeri yarabilir, ne de boyca dağlara ulaşabilirsin. İsrâ / 37. Ayet

***

“Ne başka bir deyişle, vahiy içimizden zengin ve asil başka biri bulunamayıp ona mı indirilmiş? Aksine o bütün bir palavracı ve şımarığın tekidir!” Kamer / 25. Ayet

***

Allah Sâlih’e şöyle emretti: “Merak etmesinler! Yarın onlar palavracı ve şımarığın kim olduğunu öğrenecekler!” Kamer / 26. Ayet

Kaynak: kuranvemeali.com

Akşam Ezanı

Kategori: