Temânu’ lügatte “bir şeyi birinden men etmek ya da onun yapmaması için çaba etmek” demektir. Kelam ilminde, Yüce Allâh’ın birliğini delil araçlarından biri olan burhan-ı temânu’, âlemde birden fazla yaratıcı olması halinde nizamın bozulacağı temeline direnen bir ispattır. Bu kanıtın Kur’ân’daki takviyeyi şu âyettir: “Şayet yerde ve gökte Allah’tan başka tanrılar bulunsaydı, yer ve gök, bunların nizamı netlikle bozulup gitmişti. Demek ki Arş’ın Rabbi olan Allah, onların yakıştırdıkları sıfatlardan münezzehtir.” Enbiyâ, 21/22 Bu âyet, Allah’ın birliğini kanıtlayan en güçlü ispatlardan biridir. Bu kanıtta temel alınan şey kâinatın nizamıdır. Şayet birden fazla ilâh olsaydı, bunlar ya birbiriyle uyuşur veya uyuşamazlardı. Birbiri ile uyuştukları, birliktece aynı şeyi yaptıkları, yarattıkları aleme birliktece nizam verdikleri takdirde, ya biri öbürüne fukara olurdu ki, fukara olan ilâh olamaz; veya takviyeye fukara olmazdı; bu gidişatta da öbürünün varlığı afaki olurdu. Şu halde Allah birdir. Şâyet bu ilahlar birbirleriyle uyuşamazlar, birinin yaptığına, yarattığına ötekiyi karşı çıkarsa, o zaman da evrende nizamdan eser kalmaz; yer, gök ve öteki cisimler arasındaki ahenk bozulup giderdi. O halde tüm cihanı yönet eden ve tertip eden bir hâkim kuvvet olmalı ki, müthiş olan bu nizam devam etsin. Evrendeki bu ilâhî sanat ve varlıklar arasındaki denge devam etmektedir.
Akşam Ezanı