Aynı zamanda askorbik asit olarak öğrenilen C vitamini, insan bedeninin, kan damarları, kıkırdakları, adaleleri ve kemiklerde bulunan kollajen proteini oluşturmak için lüzum dinlediği bir vitamin cinsidir.
C vitamini dokuların oluşturulmasının yanı gizeme bedeninin muhtelif yaralanmalardan sonra iyileşme süreci için büyük bir ehemmiyete sahiptir. Askorbik asit bir monosakkarit cinsidir ve hemen tam canlı dokularında bulunur.
C vitamini, özgür radikaller olarak adlandırılan hasarlı moleküllerin yanı gizeme toksik kimyeviler ve sigara dumanı gibi lekeleyicilerden kaynaklanan zarara karşı bedeni gözetebilen birkaç antioksidandan biridir.
Bedende oluşan kanser, kalp hastalığı ve artrit gibi sağlık meselelerinin büyümesine katkıda bulunacağı için banal perhizle kumpaslı ve yeterli C vitamini alınması bu gidişatların önlenmesine takviyeci olur.
Fazla C vitamini banal koşullar altında bedenden doğrudan atılır ve depolanmaz. Bu sebeple banal koşullarda bedende fazla doz C vitamini birikmesi mevzusunda kaygılanmaya gerek yoktur.
Ancak her koşul altında bedene bir anda yüksek dozlarda C vitamini yüklenmesinden kaynaklanacak mide yanması, mide bulantısı, baş sızısı, mide krampları ve diyare gibi negatif tesirlerden sakınmak için günde 2.000 miligramlık tehlikesiz üst hududu aşmamak ehemmiyetlidir. Bu tehlikesiz üst hududun aşılması aynı zamanda böbrek taşı tehlikesini artırabilir.
Yapılan araştırmalara göre C vitamini açısından en zengin gıdaların narenciye mahsulleri, yeşil biber, çilek, domates, brokoli, patates ve tatlı patates olduğu görülmüştür.
Zengin C vitamini kaynakları arasında aynı zamanda koyu yapraklı yeşillikler, kavun, papaya, mango, karpuz, Brüksel lahanası, karnabahar, lahana, kırmızı biber, frambuaz, yaban mersini, kış kabağı ve ananas bulunduğu bilinmektedir.
Muhtelif gıdalarda bulunan vasati C vitamini ölçüyü altta verilmiştir.
İnsan bedeni natürel olarak kendiliğinden C vitamini üretmediği için beslenme aracılığıyla natürel kaynaklardan bedene almak lüzumludur. C vitamini bedenin yiyeceklerden aldığı demirin sindirim sistemi tarafından emilmesine ve daha sonra kullanmak üzere depolanmasına takviyeci olur.
C vitamininin verimleri arasında bağışıklık sistemini kuvvetlendirmek, kardiyovasküler hastalıklara, doğum evveli sağlık meselelerine, göz hastalıklarına ve hatta cilt buruşukluklarına karşı koruma sağlamak sayılabilir.
C vitamininin stres sebebiyle bağışıklık sistemi zayıflamış olan fertler için faydalı olduğunu görülmüştür.
Vücudunda düşük oranda C vitamini bulunan fertler ile karşılaştırıldığında yüksek oranda C vitamini bulunan fertlerin inme felç tehlikeyi ile daha düşük oranlarda olduğu gözlemlenmiştir.
C vitamini bedenin hem içindeki hem de dışındaki hücreleri etkilediği için cilt kuruluğu ve ihtiyarlamaya karşı pozitif tesirleri olduğu düşünülmektedir.
C vitamini noksanlığı oranla ender karşılaşılan bir gidişattır ve beceriksiz beslenen erişkinlerde daha yaygın olarak görülür. Buna bağlı olarak bazı kanser cinsleri ve sindirim sistemi rahatsızlıklarının C vitamini beceriksizliğine karşı daha duyarlı olabileceği olasılığı üzerinde durulmaktadır.
Ağır C vitamini noksanlığı görülen fertlerde kansızlık anemi, diş eti kanaması, ciltte morarma gibi gidişatlar görülebilir. Bazı vaziyetlerde ise yara iyileşmesinde yavaşlama ile belirlenen, iskorbüt ismi verilen bir hastalığın ortaya çıkabileceği görülmüştür.
Meyve ve sebze açısından zengin bir perhiz ile beslenmenin meme, sütun ve akciğer kanserleri gibi bir hayli kanser cinsinin ortaya çıkması tehlikesinin eksildiği düşünülmektedir. Ancak bu gözetici tesirlerin doğrudan besinde bulunan C vitamini ile ilişkili olup olmadığı sarih değildir.
Nezle, soğuk algınlığı gidişatında ise, ağızdan C vitamini destekleri almak soğuk algınlığını yasaklamaz. Bununla beraber, kumpaslı olarak C vitamini desteği alan fertlerde soğuk algınlığı görüldüğünde, hastalığın daha kısa zaman devam ettiği ve hastalığın seyri süresince ortaya çıkan semptomların daha az şiddetli olduğunu gösteren bazı deliller vardır.
Akşam Ezanı