Cennet sözcüğü lügatte, “Îmanlı ve iyi kimselerin vefattan sonra Allah tarafından mükâfat olarak konulacakları ve içinde ebediyen yaşayacakları, her türlü tasavvurun üstünde hoşluk ve nîmetlerle dolu yer” anlamına gelir.

Kur’an-ı Kerim’de cennetin kısımları ve kulun cennette karşılaşacağı şeyler hakkında bazı ayet-i kerimeler vardır.

Allah mü’min erkek ve mü’min bayanlara altlarından nehirler akan, içinde ebedi kalacakları cennetler ve Adn cennetlerinde çok hoş ve güzel yerleşimler va‘detmektedir. Allah’ın memnunluğu ise hepsinden daha büyüktür. İşte en büyük zafer ve kurtuluş budur. Tevbe / 72. Ayet

***

Bu hoş hayat, onların babalarından, eşlerinden ve zürriyetlerinden iyi olanlarla birlikte girecekleri Adn cennetleridir. Melekler de her kapıdan yanlarına varıp onlara şöyle derler: Ra’d / 23. Ayet

***

O yurt Adn cennetleridir ki oraya girerler, altından nehirler akar, orada onlar için diledikleri her şey vardır. Allah, takvâ sahiplerini işte böyle mükâfatlandırır. Nahl / 31. Ayet

***

İşte onlar için altlarından nehirler akan Adn cennetleri vardır. Orada altın bileziklerle süslenirler, ince ve kalın ipekten yeşil giysiler giyerler, tahtlar üzerine dayanarak otururlar. Bu nimetler ne hoş mükâfat; o cennet ne hoş bir sığınaktır! Kehf / 31. Ayet

***

İman edip sâlih ameller işleyenlere gelince, onların konaklama yerleri Firdevs cennetleridir. Kehf / 107. Ayet

***

Onlar orada boş ve anlamsız laflar duymayacak, yalnızca selâmet, emniyet ve huzur lafları dinleyeceklerdir. Orada sabah akşam kendilerine sunulacak ziyafetler de hazırdır. Meryem / 62. Ayet

***

Kim de Allah’a sâlih ameller işlemiş bir mü’min olarak varırsa, onlar için de öte dünyada pek yüksek dereceler vardır. Tâ-Hâ / 75. Ayet

***

Evet onlar, muhteşem nimetlerle bezenmiş Firdevs cennetlerine vâris olacak ve ebediyen orada yaşayacaklardır. Mü’minûn / 11. Ayet

***

İman edip sâlih ameller işleyenlere, yaptıklarına karşılık bir konaklama yeri olarak Me’vâ cennetleri vardır. Secde / 19. Ayet

***

Onların mükâfatı, baki nimet ve ebedi mutluluk yeri olan Adn cennetleridir. Onlar o cennetlere girer, orada altın bilezik ve incilerle süslenirler. Giysileri de ipektir. Fâtır / 33. Ayet

***

Ancak Allah’ın ihlâsa erdirdiği kullar başka! Sâffât / 40. Ayet

***

Muhtelif mücevherlerle işlenmiş koltuklar üzerinde otururlar. Sâffât / 44. Ayet

***

Bunlar bir öğüttür, andırdırmadır. Kalpleri Allah hürmetiyle dopdolu olup O’na karşı gelmekten kaçınanları gerçekten hoş bir âkibet, çok güzel bir dönüş yeri beklemektedir: Sâd / 49. Ayet

***

“Rabbimiz! Hem onları, hem de onların babalarından, eşlerinden ve jenerasyonlarından sâlih olanları, kendilerine va‘dettiğin baki nimet ve ebedi mutluluk yeri olan Adn cennetlerine yerleştir. Kuşkusuz sen kudreti dâimâ üstün gelen, her kararı ve işi hikmetli ve sağlam olansın.” Mü’min / 8. Ayet

***

Yemin olsun ki Peygamber onu bir başka inişinde de gördü. Necm / 13. Ayet

***

Onun yanında da Me’vâ Cenneti vardır. Necm / 15. Ayet

***

Nimetlerle dopdolu cennetlerde olacaklardır. Vâkıa / 12. Ayet

***

Böyle yaparsanız Allah sizin günahlarınızı bağışlar, sizi içinden nehirler akan cennetlere; baki nimet ve ebedi mutluluk di­yarı olan Adn cennetlerindeki çok hoş köşklere yerleştirir. En büyük zafer ve kurtuluş işte budur! Saf / 12. Ayet

***

Buna göre iyilik, itaat ve fazilet sahibi kimseler, hiç kuşkusuz içinde nimetlerin kaynadığı cennettedir. İnfitâr / 13. Ayet

***

Onların Rableri katındaki mükâfatları, altlarından nehirler akan, içinde ebedi kalacakları baki nimet ve mutluluk diyârı olan Adn cennetleridir. Allah onlardan râzı olmuştur, onlar da Allah’tan. Bu mükâfat, Rabbinden korkup kapleri O’nun hürmetiyle ürperenler içindir. Beyyine / 8. Ayet

Kaynak: kuranvemeali.com

Akşam Ezanı

Kategori: