Eş cinsel, “kendi türünden kimselerle cinsî ilişki kuran kimse” demektir. Kur’an-ı Kerim’de eş cinsellik türü sapıklar hakkında bazı ayet-i kerimeler nazil olmuştur.
“İnsanlar içinde böyle göz göre göre erkeklere mi şehvetle yanaşıyorsunuz?” Şuarâ / 165. Ayet
***
“Rabbinizin sizin için yaratıp helâl kıldığı eşlerinize vazgeçiyorsunuz. Gerçekten siz haddi aşan bir gürûhsunuz.” Şuarâ / 166. Ayet
***
Onlar: “Ey Lût!” dediler, “Şayet işimize karışmaktan bırakmazsan netlikle sen yurdumuzdan sürülüp çıkarılacaksın!” Şuarâ / 167. Ayet
***
Lût onlara: “Kuşkusuz ben, yaptığınız bu işten nefret ediyorum” dedi. Şuarâ / 168. Ayet
***
Ardından da: “Rabbim! Beni ve âilemi bunların yaptıklarından kurtar!” diye dilendi. Şuarâ / 169. Ayet
***
Biz de onu ve tam ailesini kurtardık. Şuarâ / 170. Ayet
***
Yalnızca Lût’un yaşlı karısı helâk olanlar arsında kaldı. Şuarâ / 171. Ayet
***
Ardından, ötekilerini toptan imhâ ettik. Şuarâ / 172. Ayet
***
Üzerlerine öyle mükemmel bir taş yağmuru yağdırdık ki sorma! Uyarılıp da doğru yola gelmeyenlerin yağmuru, gerçekten ne fenâ bir yağmur oldu. Şuarâ / 173. Ayet
***
Kuşkusuz tam bu olup bitenlerde pek büyük bir ibret vardır. Ama insanların çoğu yeniden de iman etmez. Şuarâ / 174. Ayet
***
Belli senin Rabbin, elbette O, baki kudret sahibidir, çok acımalıdır. Şuarâ / 175. Ayet
***
Lût’u da peygamber olarak yolladığımızda, kavmine şöyle demişti: “Sizler göz göre göre hâlâ o hayâsızlığı yapmaya devam edecek misiniz?” Neml / 54. Ayet
***
“Sahi siz bayanları vazgeçip erkeklere mi şehvetle yanaşıyorsunuz? Doğrusu siz ne yaptığını öğrenmeyen pek câhil bir gürûhsunuz.” Neml / 55. Ayet
***
“Siz hâlâ şehvetle erkeklere yanaşacak, yol kesecek ve buluşmalarınızda her türlü çirkin işi sarihten sarihe yapmaya devam edecek misiniz?” Kavminin cevâbı ise ancak: “Şayet doğru söylüyorsan, Allah’ın cefasını tepemize indir!” demekten ibaret oldu. Ankebût / 29. Ayet
***
Lût da: “Rabbim! Şu mağlubiyetçiler gürûhuna karşı bana dayanak et!” diye dilendi. Ankebût / 30. Ayet
***
Nihâyet elçilerimiz olan melekler İbrâhim’e çocuğu olacağına dâir müjdeyi getirince, bu arada Lût kavminin bulunduğu yeri işaret ederek: “Kuşkusuz biz şu şehrin ulusunu helâk edeceğiz. Zira oranın milleti azabı âdet hâline getirmiş bulunuyor” dediler. Ankebût / 31. Ayet
***
İbrâhim: “Ama Lût da orada!” dedi. Elçiler şöyle yanıt verdiler: “Orada kimlerin olduğunu biz çok iyi öğreniyoruz. Onu ve ailesini kesinlikle kurtaracağız. Ancak hanımı müstesnâ; o, geride kalıp helâk edilenlerden olacak!” Ankebût / 32. Ayet
***
Elçilerimiz Lût’a gelince, Lût onları ulusun tecâvüzünden gözetemeyeceği kaygısıyla üzüldü ve eli kolu bağlanıp göğsü daraldı. Elçiler şöyle dediler: “Korkma, üzülme! Biz elbette seni ve âileni kurtaracağız. Ancak hanımın müstesnâ; o, geride kalıp helâk edilenlerden olacak!” Ankebût / 33. Ayet
***
“Biz büsbütün yoldan çıkmaları suratından bu şehrin milleti üzerine gökten korkulu bir çile indireceğiz.” Ankebût / 34. Ayet
Kaynak: kuranvemeali.com
Akşam Ezanı