Dînen zengin sayılanlara farz olan zekât, Allah için verilmesi gerekenin asgarîsidir. Zekâtı vermek, kulluk vazifelerine ilâve bir fazîlet sergilemek değil, bir borcun îfâsıdır. Çünkü zekât, zenginin malındaki, fakirin hakkıdır. O hakkı ödemeyen, başkasına ait bir malı gasp etmiş olur. Zekât vermeyen zengin, fakirin malını gasp etmiş oluyor.
Cenab-ı Hak ayeti kerimede “…Altın ve gümüşü yığıp da onları Allah yolunda harcamayanlar yok mu, işte onlara elem verici bir azabı müjdele!” (Tevbe 34) buyuruyor.
Akşam Ezanı