Hazret-i İbrahim aleyhisselam, Allah ile dostluk yolunda çok ağır sınavlardan geçti. Cenâb-ı Hak onun canına, mülküne ve nesline müstesnâ bir lûtuf, ihsan ve ikramda bulundu. Ona ateşi serin ve selâmet kıldı. Onun mülküne-malına büyük bir bereket bahşetti. Öyle ki müʼminler, birbirlerine bereket temennîsinde bulunmak üzere; “Allah, Halil İbrahim bereketi versin!” diye duâ eder oldular.
Düşünmek gerekir ki bir fânî öteki bir fânîye ne verebilir? Herkes ancak kendi şânına göre bir ihsanda bulunabilir. Cihanların Rabbi olan Cenâb-ı Hak ise rızâ-yı ilâhîsi kısmetine fânî, dünyevî ve nefsânî çıkarlarından bırakabilen dostlarına, hayal ötesi ihsan ve ikramlarda bulunur.
Kaynak: Osman Nuri Topbaş, Müslümanın Gönül Dünyası, Erkam Yayınları
Akşam Ezanı