Bir ârif zât, gafletten kurtulup dâimâ hamd, şükür ve rızâ hâlinde, huzurlu bir kulluk yaşamı yaşamamız için şu önerilerde bulunur:

“Zaman zaman hastahanelere giderek hastaları ziyaret et! O muzdaripler gibi hastalıklara müptelâ olmadığını ve üzerindeki sağlık nîmetini düşünerek hâline şükret!

Zaman zaman cezaevilere giderek oradaki mahkûmların binbir ıztırapla dolu zindan yaşamlarını tefekkür et! Cinâyetlerin bir anlık hiddet veya cinnet sonucunda işlendiğini, öteki taraftan mazlum olarak mapusa düşüp o cefâya dayananların da bulunduğunu, onların yerinde kendinin de olabileceğini düşün! Allah Teâlâ seni bu hâle düşmekten muhâfaza ettiği için O’na şükret! Oradakilerin selâmeti için de duâ et!

Sonra mezarlıklara git, oradaki kabir taşlarından hâl lisânıyla yükselen suskun feryatları dinle! Ömür nîmetini kaybettikten sonra pişman olmanın bir fayda vermeyeceğini düşün! Sürelerinin değerini öğren! Kabirde uyuyanlar için duâ ve istiğfâr et! Ve bundan sonraki günlerini daha çok hamd, şükür ve zikir ile değerlendirmeye çalış!”

Kaynak: Osman Nuri Topbaş, Müslümanın Gönül Dünyası, Erkam Yayınları

Akşam Ezanı