Peygamber s.a.s. Efendimiz, iftar edeceği zaman özel besinler aramaz, yemek ayrımı yapmaz, sofrada ne bulursa onunla iftar ederdi.
Hz. Peygamber’in s.a.s. iftar sofrası, lüks ve israftan uzak, son derece sade idi. Medine’de Efendimiz’in s.a.s. yanında büyüyen Enes b. Mâlik r.a. Resûlullah’ın s.a.s. iftarını şöyle anlatmıştır: “Resûlullah akşam namazını kılmadan evvel birkaç taze hurma ile şayet yoksa kuru hurma ile iftar ederdi, o da yoksa birkaç yudum suyla orucunu açardı.” Ebû Dâvûd, Savm 21; Tirmizî, Savm 10
İbni Ömer r.a. Hz. Peygamber’in s.a.s. iftar ettikten sonra şöyle dediğini haber vermektedir: “Susuzluk gitti, damarlar serinledi ve allahın izniyle sevap da asıllaştı.” Yeniden aynı yerde Peygamber s.a.s. Efendimiz’in iftar ettiği zaman “Allah’ım! Sadece senin rızan için oruç yakaladım ve senin verdiğin rızıkla orucumu açtım” dediği nakledilmektedir. Bknz. Ebû Dâvud, Savm, 22
Muaz ibni Zühre r.a. anlatıyor:
“Resulullah s.a.s. iftar ettiği zaman ellerini açıp şu duayı okurdu:
Allahümme kir sumtü ve bike amentü ve aleyke tevekkeltü ve alâ rizgıke eftertü.
Allah’ım Senin rızân için oruç yakaladım. Sana inandım. Sana güvendim. Senin rızkınla orucumu açıyorum.” Ebû Dâvud, Savm, 22
Akşam Ezanı