Kötüle “bir kimseye maksatlı ve gerçek değil kabahat yükleme, kara çalma, bühtan” demektir.

Hukuk ve ahlâkta daha çok ifk ve bühtân biçiminde geçen kötüle hakkında pek çok ayet-i kerime vardır.

Kim de bir kusur yapar veya günah işler de sonra onu masum birinin üzerine atarsa, belirli ki büyük bir kötüle etmiş ve aşikar bir günah yüklenmiş olur. Nisâ / 112. Ayet

***

Namuslu bayanlara zinâ kabahati isnat edip de sonra dört şâhit getiremeyenlere seksen değnek vurun. Böylelerinin şâhitliğini ebediyen kabul etmeyin. Zira onlar fâsıkların tâ kendileridir. Nûr / 4. Ayet

***

Ancak bundan sonra tevbe edip hallerini düzenleyenlere gelince, bunlar fâsıklıktan kurtulurlar. Kuşkusuz Allah çok affedicidir, engin acıma sahibidir. Nûr / 5. Ayet

***

Allah size âyetlerini böyle açıklıyor. Allah her şeyi hakkiyle öğrenendir; her kararı ve işi hikmetli ve sağlam olandır. Nûr / 18. Ayet

***

İman edenler arasında hayâsızlığın ve çirkin işlerin dağılmasını isteyenlere dünya ve âhirette can yakıcı bir zulüm vardır. İşin iç suratını Allah öğrenir, siz öğrenmezsiniz. Nûr / 19. Ayet

***

Şayet üzerinizde Allah’ın lutfu ve rahmeti bulunmasaydı ve Allah kullarına çok şefkatli, çok acımalı biri olmasaydı, hâliniz nice olurdu? Nûr / 20. Ayet

***

Makûsluğu usundan geçirmeyen namuslu mü’min bayanlara zinâ isnâdında bulunanlar, dünya ve âhirette lânetlenmişlerdir. Onlar için büyük bir zulüm vardır. Nûr / 23. Ayet

***

Kıyâmet günü kendi dilleri, elleri ve ayakları tam yaptıklarını itiraf edip onlar aleyhinde şâhitlik yapacaktır. Nûr / 24. Ayet

***

O gün Allah onlara hak ettikleri cezayı noksansız verecek; onlar da Allah’ın hakkı, adâleti bütün sağlayan ve kendisinden hiçbir şeyin saklanamayacağı salt Hak olduğunu öğreneceklerdir. Nûr / 25. Ayet

***

Ey iman edenler! Size, ‘hiçbir kaygı, iç burkulması dinlemeden dinin emir ve yasaklarını sarihten sarihe çiğneyebilen ve palavraya aldırmayan’ bir kimse ehemmiyetli bir haber getirecek olursa bunun doğru olup olmadığını iyice inceleyin. Yoksa öğrenmeden bir topluluğa karşı haksız bir hamlede bulunur, sonra da yaptığınıza pişman olursunuz! Hucurât / 6. Ayet

***

Uyma sen aralıksız yemin edip durana, altlık kimseye, Kalem / 10. Ayet

***

Dâimâ hata arayıp iğneleyen, insanların iftiharıyla oynayan, durmadan söz getirip götürene, Kalem / 11. Ayet

***

İyiliğin aralıksız önünü kesen, tavırlarında hiç miktar tanımayan, alabildiğine günaha dadanmış olana, Kalem / 12. Ayet

***

Kaba ve katı kalpli olup, üstelik soysuzlukla mühürlenmiş kimseye. Kalem / 13. Ayet

***

Mülkleri ve oğulları var diye sakın onlara boyun eğme! Kalem / 14. Ayet

***

Ona âyetlerimiz okunduğunda: “Bunlar, evvelkilerin masal­ları!” der, geçer. Kalem / 15. Ayet

***

Merak etme! Yakında burnunun üzerine cehennemlik damga­sını vuracağız! Kalem / 16. Ayet

***

İnsanları arkadan çekiştirmeyi, suratlarına karşı da el, kaş, göz işaretleriyle alay etmeyi âdet hâline getiren her bir şahsın vay hâline! Hümeze / 1. Ayet

Kaynak: kuranvemeali.com

Akşam Ezanı

Kategori: