Enes bin Mâlik -radıyallâhu anh-, Hazret-i Âişe’ye dedi ki:

–Ey mü’minlerin annesi! Bize zelzeleden bahset!

Hazret-i Âişe şöyle dedi:

“–İnsanlar zinâyı helâl öğrenip, alkolleri kapsa, enstrüman âletlerine vuracak olurlarsa semâsında Allah mücadeleye kazanç ve arza;

«–Sen onları sars!» buyurur.

Şayet tövbe edip vazgeçerlerse mesele yok, aksi takdirde onu üzerlerine devirir.”

Enes -radıyallâhu anh- sordu:

“–Bu onlara ceza olsun diye midir?”

Âişe -radıyallâhu anhâ- şöyle yanıt verdi:

“–Müminler için bir rahmet, bereket ve öğüt olsun; kâfirler için de ibretli bir ceza, gazap ve çile olsun diyedir.” Hâkim, Müstedrek, 4/561

Hazret-i Âişe Vâlidemiz bu kavrayışı elbette Rasûlullah Efendimiz’den öğrenmiştir.

Hicretin 5. yılında Medine’de bir zelzele olmuştu. Bu hâdise üzerine Rasûlullah -sallâllâhu aleyhi ve sellem- Efendimiz ashâbına, takvâya yönelmek sûretiyle Cenâb-ı Hakk’ı râzı etmeleri gerektiğini söylemiştir. Bkz. İbn-i Ebî Şeybe, Musannef, II, 221; İbn-i Ebi’d-Dünyâ, el-Ukûbât, 29, no: 18

Kur’ân-ı Kerim’de Hazret-i Musa zamanında alana gelen bir zelzele anlatılır. Musa -aleyhisselâm-’ın kavminden birtakım bedbahtların; «Allâh’ı sarihçe görmedikçe inanmayız!» demeleri üzerine bir zelzele alana gelmiş ve Hazret-i Musa dergâh-ı ilâhîye şöyle niyazda bulunmuştur:

“–Rabbim!

…İçimizden birtakım beyinsizlerin işlediği günah suratından hepimizi helâk edecek misin?

…Sen bizim sahibimizsin, bizi bağışla ve bize acıma edip acı! Sen affedenlerin en hayırlısısın!” el-A‘râf, 155

Âd ve Medyen kavimleri de inkârları ve işledikleri günahlar suratından zelzeleyle helâk edilmişlerdir.

Geçmiş kavimlerin toptan helâkine sebep olan tam günahlar, maalesef dünyada da cemiyetimizde de işlenmektedir. İnsanlığın bugün topluca helâk olmaması, Rasûlullah Efendimiz’in duâsı ve şu âyetteki sır sebebiyledir:

“Şayet Allah, yaptıkları suratından insanları hemen cezalandırsaydı, yeryüzünde hiçbir canlı mahlukat vazgeçmezdi. Fakat Allah, onları belirtilmiş bir süreye kadar erteliyor. Müddetleri gelince gerekeni yapar. Şüphesiz Allah, kullarını görmektedir.” Fâtır, 45

Akşam Ezanı

Kategori: