Âyet-i kerîmede ağır bir îkaz vardır:

“…Altın, gümüş biriktirip Allah yolunda infâk etmeyenleri üzüntü veren bir zulümle müjdele!

O gün bunlar cehennem ateşinde kızdırılıp onların alınları, böğürleri ve sırtları dağlanacak ve onlara şöyle denilecek:

«–İşte yalnız kendiniz için toplayıp gizledikleriniz!

Tadın şimdi biriktirip gizlediklerinizi!»” et-Tevbe, 34-35

Müfessir Kurtubî -rahmetullâhi aleyh- şöyle der:

“Altın ve gümüş biriktirmekten kasıt her çeşit mirası biriktirmektir. Biriken mirasın zekâtını bütün olarak vermeyenler bu âyetin ifade ettiği azâba dûçâr olacaklardır.”

Elbette iş kurmak, genişletmek, fabrika vs. kuruluş etmek için para biriktirmek gereksinim edebilir. Zekâtı ve değişik görevlerini yaptıktan sonra bu meşrû gayeler için para biriktirmek vebâl olmaz. Bir müslüman çalışır, kazanır ve infâk eder.

Bir müslüman Allah için kazanıp Allah yolunda harcayacağım maksadıyla gayret edip para kazanırsa ve kastını da samimiyetle yerine getirirse, asla kaybetmeyeceği ebedi bir kâra mazhar olur.

Demek ki;

Zekât verilenin asgarîsidir. Sadaka ve infakları artırmak lâzımdır.

Kaynak: Osman Nuri Topbaş,Yüzakı Mecmuası, Sene: 2023 Ay: Mart, Sayı: 217

Akşam Ezanı