Fetih Sûresi’nin son âyet-i kerîmesinde Cenâb-ı Hak, sahâbe-i kirâmın husûsiyetlerini sayar. Birinci madde:
“…Onlar kâfirlere karşı çetindir…” el-Fetih, 29
Bir başka ifadeyle;
Lâyıkına muhabbet, müstehakkına nefrettir.
Yani;
Tebbet Sûresi bizim için önemli bir îkazdır.
Tavizsiz bir kişilik, bu net kalbî tutum; haçlıların görünmez kılıçlarına karşı en güçlü kalkandır.
Mekke devrindeki ilk müslümanlar, bu izzetli davranışın en hoş nümûneleridir. Onlar; câhiliyyenin alay, hakaret, baskı, eziyet ve iktisâdî muhasarasına karşı metânetle direndiler, mukavemet gösterdiler.
Bazen bu baskılar; annelik hakkını ileri süren anne hissiyâtına, mîrastan men eden baba tutumuna, akrabalık hatırına, hanım ve evlâttan gelen yumuşak telkinler ve taviz arayan önerilere de büründü.
Sahâbe efendilerimiz hiçbirine aldanmadılar. Îman ve akāidi gözettiler. Sonunda her şeyi terk ederek Allah Rasûlü ile birlikte, ne varsa geride vazgeçtiler:
Zira bu görünmez zehirli kılıçlardan kurtulmak için alınması gereken en önemli temkinlerden biri hicrettir.
Hicret;
Nasıl ışınım yayılan yerden hemen uzaklaşmak gerekirse, küresel eforların zehirli yayınlarından da muhtemel mevki uzak durmak elzemdir.
Bunun bir vesilesi de;
Elhamdülillâh Ramazân-ı şerîfi idrâk ettik ve elimizden geldiğince onu ihyâ etmeye gayret ettik. Hadîs-i şerifte bildirilen iblislerin zincire vurulması gibi reeller, Ramazân-ı şerîfi hakkıyla idrâk edenler için hakikatleşti. Menfî tesirler bir nebze kırıldı.
Şimdi görevimiz;
Ramazân-ı şerifteki hâlimizi Ramazan’dan sonra da devam ettirebilmek.
Hakkıyla edâ edilen bir namaz; bizi makûsluklardan, fahşâdan, rivayetten, haram hasılatlardan ve eşi günahlardan men eder, alıkoyar. Aynı biçimde, Ramazân-ı şerif de -şayet onda nâil olduğumuz rûhâniyeti muhafaza edebilirsek- yılın geri kalan kısmında bizi makûsluklardan korur.
Kendimizi bu muhasebeye tâbî yakalamalıyız:
Ramazan’daki gibi her gün oruçlu geçiremeyiz. Fakat orada kazanmaya çalıştığımız riyâzeti devam ettirmemiz olasıdır.
Ramazan’daki gibi her akşam 20 rekât nâfile namaz kılamayabiliriz; fakat her gece teheccüde kalkma îtiyâdını, sahur ciddiyetinde sürdürmeliyiz.
Zira Rasûlullah -sallâllâhu aleyhi ve sellem- Efendimiz emreder:
“Amellerin Allah Teâlâ’ya en sevimli olanı, az da olsa aralıksız yapılanıdır.” Müslim, Müsâfirîn, 218
Kaynak: Osman Nuri Topbaş, Yüzakı Mecmuası, Sene: 2023 Ay: Nisan, Sayı: 218
Akşam Ezanı