Dinî bir terim olarak itikâf us sağlığı yerinde ve ergenlik çağına gelmiş bir Müslümanın beş vakit namaz kılınan bir mescitte ibadet/Allah’a yakınlık elde etme niyetiyle bir süre durması demektir.

İtikâfa giren kimse, camide yer, içer, yatar ve ihtiyacı olan şeyleri muhtemel olduğu takdirde camide tedarik eder. Tuvalete gitmek, abdest almak ve gerekli olduğunda gusletmek gibi tabiî ihtiyaçları için ise camiden dışarı çıkabilir. Bulunduğu camide cuma namazı kılınmıyorsa, cuma namazını kılmak üzere başka bir camiye gidebilir. Cenaze namazı için ise dışarı çıkamaz. Kendisine veya mülküne bir hasar geleceği korkusuna kapılması ya da güçle çıkarılması hâlinde başka bir camiye gitmek üzere içerisinde bulunduğu cami veya mescidden çıkabilir. Bu lüzumlu hâllerin dışında camiden çıkarsa itikâfı bozulur. Merğînânî, el-Hidâye, II, 291-293

Hz. Peygamber’in s.a.s. Ramazan’da ve özellikle bu ayın son on gününde itikâfta bulunduğunu bildiren birçok hadis-i şerif vardır. Buhârî, İtikâf, 1; Müslim, İtikâf, 1-5; Ebû Dâvûd, Ramazân, 3; Savm, 77

Nafile olan itikâfın en azı bir gündür. İmam Ebû Yusuf en az süreyi, bir günün yarıdan fazlası olarak belirlerken İmam Muhammed itikâf için bir saati de yeterli bulur. Merğînânî, el-Hidâye, II, 290 Yukarıyada izah edildiği şekli ile camide itikâf erkeklere mahsustur. Kadınlar ise evlerinin namaz kılmak üzere belirledikleri bir yerinde itikâfta bulunabilirler. Merğînânî, el-Hidâye, II, 291

Şâfiî mezhebine göre ise, mescid dışında itikâf caiz değildir. Kadın, kocasından izin alarak mescitte itikâf yapar. Zira Hz. Peygamber’in s.a.s. eşlerinin mescidde itikâfa girdikleri rivayet edilmiştir Müslim, İtikâf, 6. Bu mezhebe göre itikâf sırasında oruçlu bulunmak da koşul değildir. Şîrâzî, el-Mühezzeb, I, 350; Şirbînî, Muğni’l-muhtâc, I, 658-662

Kaynak: Diyanet Fetva Kurulu

Akşam Ezanı