Bin aydan daha hayırlı bir ecir ve mükâfat ikrâmı olan bu geceyi ihyâ edene verilen müjde de şöyledir:
“Kadir Gecesi’ni, fazîlet ve kudsiyetine inanarak ve sevâbını yalnız Allah’tan bekleyerek ibâdet ve tâatle geçiren kimsenin -kul hakkı hâriç kul borçları da hâriç- geçmiş günahları affedilir.” Müslim, Müsâfirîn, 175
Kadir Gecesi’ni tefekkür ettiğimizde şu gerçekleri temâşâ ederiz:
Bu büyük cömertlik karşısında, nankör olmamak îcâb eder.
-Fahr-i Kâinât Efendimiz ve
-Kur’ân-ı Kerim.
Demek ki;
Cenâb-ı Hak, Rasûlullah Efendimiz’i ne kadar çok beğeniyor ki, O’na ve O’nun ümmetine böyle büyük bir ikramda bulunuyor!
Cenâb-ı Hakk’ın Rasûlullah Efendimiz -sallâllâhu aleyhi ve sellem-’e olan sevgisi, muhabbeti ve ümmetini de bundan müstefîd etmesinin bir verimi ve lutfudur bu. Âyet-i kerîmede buyurulur:
لَقَدْ مَنَّ اللّٰهُ عَلَى الْمُؤْمِن۪ينَ
“Andolsun ki; Allah mü’minlere, kendi içlerinden … bir Peygamber yollamakla büyük bir lütufta bulunmuştur.” Âl-i İmrân, 164
Cenâb-ı Hak; Kadir Gecesi ikrâmını, Kur’ân-ı Kerîm’in kıymetini idrâk edeceğimiz bir bağlantıyla, Kur’ân’ın nüzûlüyle alâkalı olarak bahşediyor.
O hâlde;
Cenâb-ı Hakk’ın lütuf ve ihsanlarına nâil olmak için; dâimâ O’nun en çok değer verdiği bu iki kıymete, Rasûlullâh’a ve Kelâmullâh’a çok büyük ihtimam göstermeliyiz.
Kur’ân’ın indiği gece kıymet kazandı; öyleyse biz de gönüllerimize, yaşamımıza, hânemize, evlâtlarımıza Kur’ân-ı Kerîm’i hâkim kılalım ve o kıymetderi nasipdar olalım.
Kadir Gecesi ikrâmı; tümce enbiyâ içinde, sadece Fahr-i Kâinat -sallâllâhu aleyhi ve sellem- Efendimiz’e lutfedildi.
Öyleyse;
-Efendimiz -sallâllâhu aleyhi ve sellem-’in;
Sahâbe-i kiram efendilerimiz; Kadir Gecesi’nin, Rasûlullah Efendimiz’in ve Kur’ân-ı Kerîm’in yüce kıymetini öğrendiler. O muhteşem ikramları, yalnızca akıllarıyla tefekkür etmediler. Kalplerindeki samimiyetle yaşayarak idrâk ettiler. Yaşadıkça kalp cihanlarında ufuklar açıldı, böylece dünya nimetleri gözlerinden ve gönüllerinden silindi. Ashab; tam dünya nimetlerini, ancak ve ancak âhiret için bir malzeme olarak kullanmaya başladı. Canını, mülkünü, evlâdını ve her şeyini Allâh’a adadı. Bu idrâk ile sahâbe-i kiram gökteki yıldızlar gibi müstesnâ kişilikler oldu.
Bu büyük Kadir Gecesi ikrâmına büyük bir hazırlık îcâb eder:
Akşam Ezanı