Atâ/atıyye; zengin bir kimsenin, hizmet karşılığı olmadan bir insana verdiği bağış, takviye ve hibe anlamına da gelir.
Sözlükte “bağışlama, hîbe, atıyye, ihsan verme ve verilen şey” anlamına gelen atâ, Kur’ân’da dört âyette geçmiş ve lütuf, ihsan ve bağış anlamlarında kullanılmıştır Hûd, 11/108; İsrâ, 17/20; Yâsin, 36/39 ve Nebe 78/36. Atâ, atıyye çoğulu atâya ile eşanlamdadır.
Hz. Ömer r. a.; harac, cizye, ganimet ve ticaret mülklerinden alınan ödentiler fey ile zekat kazançlarından kurduğu divan teşkilatı taşıtıyla senede bir kere müslümanlara verdiği paraya atâ/atıyye demiştir. Atıyyelerin dağıtımını Medine’de bizzat Hz. Ömer’in kendisi üstlenmiş, öteki bölgelerde ise bu misyonu âmillere vermiştir. Bölgelerdeki kabileleri iyi tanıyan arif, nakîb ve emin unvanındaki misyonlular, atıyyeleri konutlara kadar götürüp sahiplerine vermişlerdir.
Daha sonraki devirlerde atıyyeler, halifelerin seçim ettiği belli kimselere tahsis edilmiştir. Meselâ Abbasiler döneminde Hz. Ali ve Hz. Abbas soyundan gelen bazı aileler ile askerliği iş edinenlere verilmiştir.
Akşam Ezanı