Nu’mân İbni Beşîr radıyallahu anhümâ’dan söylenti edildiğine göre, Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem’i şöyle emrederken duydum demiştir:
“Kuşkusuz kıyamet gününde cehennemliklerin azâbı en hafif olanı, ayaklarının altına iki kor konulup da bu nedenle beyni kaynayan şahıstır. Oysa o, hiç kimsenin kendisinden daha şiddetli azâb gördüğünü varsaymaz. Oysa kendisi, cehennemliklerin azâbı en hafif olanıdır.” Buhârî, Enbiyâ 1, Rikak 51; Müslim, Îmân 362-364. Ayrıca bk. Tirmizî, Cehennem 12
Cehennemde görülecek eziyet, herkesin dünyadaki küfür ve başkaldırısıyla orantılıdır. Kimisinin azâbı daha şiddetli, kimisininki ise daha hafiftir. Azâbı en hafif olan dahi kendisinden daha şiddetli eziyet görenler olduğu kanısında değildir. Herkesin azâbı kendisine şiddetli kazanç. Çünkü herkes kendi tasasına düştüğü için başkasının ne halde olduğunu bilemez. Bu en hafif azâbı görecek kimse hakkında sarih bir bilgiye sahip değiliz. Bu kimse, cehenneme girecek günahkâr bir mü’min midir, yoksa kâfir midir? Hadis şârihlerinden kimileri, bir başka rivâyetten hareket ederek bu kimsenin kâfirlerden olduğunu ve onun da Peygamberimiz’in amcası Ebû Tâlip olacağını söylerler. Bu azâbı gören kimse, mü’minlerden ise, günahının cezasını sürükleyip sonuçta cennete girecektir. Şayet kâfirlerden ise onun azâbı devamlı olacaktır.
Kaynak: Riyazüs Salihin, Erkam Yayınları
Akşam Ezanı