Bir müslüman, toplumda yaşanan cürüm ve ahlâksızlıklara seyirci kalamaz. Bunun bertaraf edilmesi için de İslâmî eğitime, irşâda, emr-i bi’l-mâruf ve nehy-i ani’l-münker gayretlerine katılır, gönül verir, destek olur.

Toplumda işlenen günahlara bîgâne ve seyirci kalırsa, onun mes’ûliyeti pek ağırdır.

Bunun misâlini, Lût Kıssası’nda görmekteyiz.

Âyet-i kerîmede ibret almamız için şöyle buyurulmaktadır:

“Elçilerimiz olan helâk ve cefa melekleri Lût’a gelince, Lût onlar hakkında tasalandı ve onları gözetmek için ne yapacağını öğrenemedi. Ona;

«‒Korkma, tasalanma! Zira biz seni de aileni de kurtaracağız. Yalnız, zulümde kalacaklar arasında bulunan karın müstesnâ.» dediler.” el-Ankebût, 33

Zira Lût -aleyhisselâm-’ın münafık karısı, fâsıklarla birlikteydi ve onlara destek oluyordu.

Öyleyse, cemiyetteki günahlara göz yuman veya onu terviç eden herkes; -hangi mevkide bulunursa bulunsunlar- Lût -aleyhisselâm-’ın eşcinsellere taviz veren karısıyla aynı hazin âkıbete dûçâr olabileceklerini unutmamalıdırlar.

Kaynak: Osman Nuri Topbaş, Yüzakı Mecmuası, Sene: 2023 Ay: Mayıs, Sayı: 219

Akşam Ezanı