Maksat “azmetmek, kesin olarak istem etmek, amaçlamak” demektir.

Namazın geçerli olması için gayenin zorunlu olduğunda İslâm alimleri ittifak etmişlerdir. Ancak çoğunluk bunu sağlık koşulu sayarken, Şâfiîler ve bazı Mâlikîler rükün sayarlar.

Gayenin kalp ile yapılması temel olup dil ile söylenmesi koşul değildir. Bununla beraber ayrıca dil ile de söylenmesi daha iyi olur ve bu stilde maksat, çoğunluğa göre müstehaptır.

Gayenin iftitah tekbiriyle beraber yapılması efdaldir.

Erkekler; beden dik, gözler secde yerinde, ayakların arası dört parmak sarih ve eller alt gösterecek biçimde namaza dururlar. “Maksat ettim Allah rızası için bugünkü sabah, öğle, ikindi, akşam, yatsı… namazının sünnetini kılmaya” diye maksat ederler.

Bayanlar ise; beden ve eller hür, gözler secde yerinde “Maksat ettim Allah rızası için bugünkü sabah, öğle, ikindi, akşam, yatsı… namazının sünnetini kılmaya” diye maksat ederler.

Fakat müddet içerisinde, o sürenin hangi müddet olduğunu öğrenmek kaydıyla “bu sürenin farzını kılmaya” diye maksat edilmesi de yeterlidir.

Nâfile namazlarda; “Maksat ettim, şu sürenin ilk sünnetini” veya “son sünnetini kılmaya” denilir. Bununla beraber, nâfilelerde “namaz kılmaya” diye salt hedef de yeterlidir.

Namazları kaza ederken de hem sürenin hem de, “ilk veya son kazaya kalan” biçiminde günün tanımlanması zorunludur. Meselâ; “Bugünkü sabah namazının farzına veya vitir namazına” diye maksat edilir.

Kaynak: Hamdi Döndüren, Kanıtlarıyla Aile İlmihali; Diyanet İslam İlmihali 1

Kategori: