Hazret-i Mevlânâ şöyle der:

“Usunu başına al da namazdan yalnız zâhiren değil, mânen de istifâdeye bak! Tane toplayan bir kuş gibi Allâh’ın büyüklüğünden habersiz bir biçimde sadece başını yere koyup kaldırma!..”

Çünkü böyle hareket eden bir kimse, rükû ve secdelerini tâdîl-i erkân üzere yapmadığından, Rasûlullah -sallâllâhu aleyhi ve sellem- Efendimiz’in şu îhtârına muhatap olmaktadır:

“En makûs hırsız, namazından çalan kimsedir.” Bkz. Ahmed, V, 310; Dârimî, Salât, 78

Yeniden Rasûlullah -sallâllâhu aleyhi ve sellem- Efendimiz, kıyâmet günü kulun hesaba çekileceği ilk amelin namaz olduğunu haber veriyor. Bkz. Tirmizî, Salât, 188/413

Dolayısıyla kul gönlünde dâimâ namazın muhabbetini taşıyacak. Kendisini Allâh’ın huzûruna hazırlayacak. Rabbimiz; “…Secde et ve yanaş!” el-Alak, 19 emrediyor.

Hiç şüphesiz ki, bu emre itaat aşkıyla ilâhî huzurda bulunmaya can atan gönüller, Rabbimiz’in, huzûruna kabul emrettiği güzîde ve seçkin kullardır.

Kaynak: osmannuritopbas.com

Akşam Ezanı