İbadetlerin kemalini artıran; kalp pakliği, gaye berraklığı ve samimiyettir. Nefsani çıkar düşüncelerinin karıştığı, Hak rızasından gayrı niyetlerin ortak edildiği ibadetlerden bir hayır umulamaz.

Oruç, bütün gündüz süresini kapsayan kesintisiz bir ibadet halidir. İbadet esnasında başkalarını çekiştirmek, tartışmak, gönül kırmak, palavra, kötüle, gıybet, söylenti… gibi dinimizin yasakladığı çirkin tutumlarda bulunmak, ibadet kavram ve şuuru ile bağdaşmaz. Aksi halde oruçtan bilave edilen fazilet ve sevap elde edilemez.

Nitekim Ebu Hureyre’den radıyallahu anh dedikodu edilen hadiste, Resulullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle byatardı:

“Nice oruç yakalayanlar vardır ki orucundan kendisine kuru bir açlıktan başka bir şey kalmaz. Geceleri nice namaz teravih ve teheccüd kılanlar vardır ki namazlarından kendilerine kalan, yalnız uykusuzluktur.” İbn-i Mace, Siyam, 21

Aynı hadisi İmam Ahmed b. Hanbel de şöyle dedikodu etmiştir:

“Nice oruç yakalayanlar var ki oruçlarından hisseleri açlık ve susuzluktur.  Ve yeniden nice ayakta duranlar / namaz kılanlar var ki namazından elde ettiği şey bitkinliktir.” İbn Hanbel, 2/373

Akşam Ezanı

Kategori: