Zengin olup da hacca gidemeden can veren bir kimse, vazgeçtiği mülkten kendi yerine, hac yapılmasını vasiyet etse ve terekenin üçte biri bunun için yeterli ise, varisleri tarafından bu vasiyet yerine getirilir. İbn Âbidîn, Reddü’l-muhtâr, IV, 24, 25, 30, 31 Çünkü Hz. Peygamber s.a.s. haccetmeyi adayıp da haccedemeden can veren kadının yerine haccetmek isteyen kızına izin vermiştir. Buhârî, Cezâü’s-sayd, 22 Böyle bir vasiyette bulunmamışsa, varislerinden rastgele birisi kendi mülkünden onun ismine hac yapabilir. Bu gidişatta can verenin hac borcunun düşmesi umulur. Semerkandî, Tuhfe, II, 427; Kâsânî, Bedâi‘, II, 213 Nitekim Hz. Peygamber s.a.s., insanlara olan borcun ödenmesi gerektiğini ispat göstererek Allah’a karşı olan hac borcunun da mirasçıları tarafından ödenmesi gerektiğini söylemiştir. Nesâî, Menâsikü’l-hac, 8-9; Dârekutnî, es-Sünen, III, 299
Kaynak: Diyanet Fetva Kurulu
Akşam Ezanı