Araba, otobüs, uçak ve tren gibi erişim vasıtalarında nafile namaz kılmak caiz ise de, sıradan vaziyetlerde farz namazların kılınması uygun görülmemiştir. Zira söz konusu erişim vasıtalarında namaz kılındığı takdirde namazın kıyam, rüku, secde ve istikbal-i kıble gibi farzlarını yerine getirme olanağı yoktur. Nitekim Resulullah s.a.s., nafile namaz kılarken, hangi istikamete dönerse dönsün bineği üzerinde namaz kılardı. Farz namaz kılmak istediğinde ise bineğinden iner ve kıbleye dönerek namazını kılardı. Buhari, Salat, 31

Farz namazlar ise ancak cana ve mülke hasar gelme korkusunun bulunduğu hallerde veya yerin balçıklı olması, namaz kılacak uygun bir yerin bulunmaması gibi zaruret vaziyetlerinde binek üzerinde kılınabilir. Kasani, Bedai’, 1/108 Günümüzde, otobüs, tren ve uçak ile seyahat edenler, namazlarını ayakta ve kıbleye dönerek kılmaları genellikle olası olmadığından, oturdukları yerde ima ile kılabilirler.

Seyahat işletmelerinin yolcuların dini hassasiyetini koruyarak mola zamanını namaz müddetlerine denk gelecek biçimde tertip etmeleri tavsiye edilir.

Bununla beraber yolcular, namazlarını yolculuk evvelsinde veya sonrasında ya da mola yerlerinde cem ederek de kılabilirler. Cem, sadece öğle ile ikindi ve akşam ile yatsı namazları arasında olabilir. Öğle ile ikindinin cemi, ikindiyi öğle zamanında öğle namazından sonra cem-i ibraz ya da öğleyi ikindi zamanında ikindi namazının evvelsinde kılmak cem-i tehir biçiminde yapılabilir. Akşam ile yatsının cemi de yatsıyı akşam zamanında akşam namazından sonra cem-i ibraz ya da akşamı yatsı zamanında yatsı namazından evvel kılmak cem-i tehir biçiminde yapılabilir. Cem edilecek namazlar ara verilmeksizin peş peşe kılınır. Ayrıca cem-i ibraz halinde birinci namaza başlarken, cem-i tehir halinde ise birinci namazın müddeti içinde cem yapmaya kalben amaç edilir.

Kaynak: Diyanet Fetva Kurulu

Akşam Ezanı