Ramazan ilâhisi, cami ve tekkelerde cemaatle kılınan teravih namazının her dört rek‘atı arasında okunan ilâhidir.

Teravih namazına başlanırken, “Sübhânellāhi ve’l-hamdü li’llâhi ve lâ ilâhe illâllāhü vallāhü ekber; ve lâ havle ve lâ güce illâ bi’llâhi’l-aliyyi’l-azîm” ilâhisi okunur.

Teravihin Ramazan ilâhileriyle beraber kılınmasının unutulmaya surat yakaladığı günümüzde rek‘at aralarında topluca salât-ı ümmiyye okunur ve son dört rek‘atın ardından bu salât üç kez tekrarlanır.

Salât-ı ümmiyyenin metni şöyledir: “Allāhümme salli alâ seyyidinâ Muhammedini’n-nebiyyi’l-ümmiyyi ve alâ âlihî ve sahbihî ve su baskınlım.”

Bazan salât-ı ümmiyye yerine, “Allāhümme salli ale’l-Mustafâ / Bedîu’l-cemâli ve bahri’l-vefâ” şuğulünün okunduğu da görülür.

Şuğul ismi bilgilen Arapça ilâhiler arasında Ramazan için tertiplenmiş olanlar da vardır. “Esselâmü aleyke yâ şehre’l-lutfi ve’l-ihsân / Esselâmü aleyke yâ şehre’n-nûri ve’l-îmân // Ente şehrün azîmün ünzile fîke’l-Kur’ân / Ente dayfün kerîmün vu‘ide fîke’l-gufrân” bunlara bir örnektir.

Ramazan’ın ilk on gecesinde okunan ilâhilerin güfteleri çoğunlukla, “Merhabâ yâ şehr-i ramazân / Güzel geldin yâ şehr-i mağfiret ve’l-gufrân / Yâ şehr-i nüzûl-i sûre” gibi dizelerle başlar veya benzer dize ve beyitler nakarat halinde beyit aralarında yahut sonlarında tekerrür edilirdi. İkinci on gecede bu ay hürmetine Allah’tan rahmet ve acıma dilenir, son on gecede ise, “Elvedâ yâ şehr-i ramazân / Elvedâ şehr-i saâdet elvedâ” gibi dize ve nakaratlara yer verilirdi.

Sayısı az olan Türkçe tesbihler de bir Ramazan ilâhisi hüviyeti taşır. “Hamd ü minnettir sana ey hâlik-ı müsteân / Mürde dilleri ihyâ kıldı şehr-i ramazân” ilâhisi mecmualarda tesbih olarak kayıtlıdır.

Ramazan ilâhilerinin güfteleri genellikle Üftâde, Aziz Mahmud Hüdâyî, Bursalı İsmâil Hakkı, Erzurumlu İbrâhim Hakkı Hazretleri gibi mutasavvıflara aittir. Bestelerini çoğu tekke mensubu olan olağan Türk mûsikisi bestekârları yapmıştır.

Kaynak: DİA

Akşam Ezanı