“Ramazan ve Dayanışma” başlığıyla yayınlanan bu haftaki cuma hutbesinde, şu günlerde girdiğimiz Ramazan ayının buruk sevincini yaşadığımız ifade edildi.

Hutbede, Ramazan ayının toplumsal destekleşme ve dayanışma olgusunu nasıl etkileyebileceği belirtildi.

Dayanışmanın birlik ve beraberliğimizin, huzur ve güvenimizin güvenceyi olduğu vurgulandı.

24.03.2023 tarihli cuma hutbesi…

Muhterem Müslümanlar!

Okuduğum ayet-i kerimede Yüce Rabbimiz şöyle emrediyor: “Mümin erkekler ve mümin bayanlar birbirinin takviyecisıdır.”[1]

Okuduğum hadis-i şerifte Peygamber Efendimiz s.a.s şöyle emrediyor: “Kim bir Müslüman’ın sıkıntısını giderirse, Allah da kıyamet günü onun bir sıkıntısını giderir.”[2]

Değerli Müminler!

Rahmet, mağfiret ve ebedi kurtuluşun müjdecisi Ramazan ayına dün itibariyle kavuştuk. Bir yandan Ramazanın sevincini yaşarken öbür yandan afetlerin acısını vicdanımızda hissetmeye devam ediyoruz. Ramazanın gönüllerimizi serinleten manevi abuhavasında kardeşliğimizi pekiştiren birlik, beraberlik ve dayanışma ruhuyla acılarımızı daha da rahatlatacak, geleceğe ümitle yürüyeceğiz allahın izniyle.

Değerli Müslümanlar!

Aziz halkımız, yaşadığımız trajedilerin yaralarını sarmak için yeniden destekleşme ve dayanışmanın en hoş misallerini sergiledi. Cenâb-ı Hak, tam imkânlarını seferber eden, duasını esirgemeyen her bir kardeşimizden razı olsun. Ancak tam yaralar sarılıncaya, vicdanlar sükûnet buluncaya kadar birbirimize desteğimizi sunmak, takviyelerimizi sürat kesmeden devam ettirmek kardeşliğimizin bir gereğidir. Çünkü birlik ve beraberliğimizin, huzur ve güvenimizin güvenceyi işte bu dayanışma ruhudur. Bu ruhla aramızdaki sevgi, şefkat ve muhabbet bağlarını güçlendiririz. Bu ruhla sevinç ve efkârı, varlık ve yokluğu paylaşırız. Bu ruhla kardeşlik nezaketini kuşanırız.

Değerli Müslümanlar!

İslam uygarlığı bir dayanışma uygarlığıdır. Müminler, bu uygarlığın yeryüzündeki temsilcileridir. Nitekim yüce dinimiz İslam, dayanışma şuurunu her daim canlı yakalamamızı buyurmaktadır. Cenâb-ı Hak, وَتَعَاوَنُوا عَلَى الْبِرِّ وَالتَّقْوٰىۖ  “İyilik ve takva üzere takviyeleşin.”[3] emretmektedir. Sevgili Peygamberimiz s.a.s ise bizleri şöyle tarif etmektedir:إِنَّ الْمُؤْمِنَ لِلْمُؤْمِنِ كَالْبُنْيَانِ ، يَشُدُّ بَعْضُهُ بَعْضًا  “Müminler tuğlaları birbirine sımsıkı kenetlenmiş bir bina gibidir.”[4]

Aziz Müminler!

Diyanet İşleri Başkanlığı olarak her sene Ramazan ayında ehemmiyetli bir mevzuyu gündeme taşıyoruz. Yaşadığımız afetler hususunda toplumsal duyarlılığı artırmak için bu senenin teması “Ramazan ve Dayanışma” olarak tanımlanmıştır. Bu kapsamda yapacağımız faaliyetlerle toplumsal dayanışma şuuruna katkı sağlayacağız allahın izniyle. Bu vesileyle sıkıntı içinde olan kardeşlerimize destek olmaya gayret edelim. Zekât ve öbür bağışlarımızla gereksinim sahibi afetzede kardeşlerimizin sıcak yuvalarına kavuşmaları için kalıcı evler inşa edilmesine takviyeci olalım.

Değerli Kardeşlerim!

Ramazanın manevi abuhavasını fırsat öğrenerek, el birliğiyle saralım yaralarımızı. Sevgi, şefkat ve muhabbet bağlarımız kuvvetlensin. Sahur ve iftarın sevinç ve yararını yaşayalım hep beraber. Paylaşalım sevgi ve muhabbeti. Giderelim üzüntüyü ve efkârı. Zekât ve sadaka köprüleri kaidem. Cömertlik kaplasın her yanımızı. Pintilik uzak olsun bizden. Kardeşliğimizi daim kılalım, iyiliği yayalım el birliğiyle. Huzur ve güven sarsın çevremizi. Destekleşme ve dayanışma ruhu düsturumuz olsun. Ramazan-ı şerifimiz mübarek olsun.

Dipnotlar:

[1] Tevbe, 9/71. [2] Ebû Dâvûd, Edeb, 60. [3] Mâide, 5/2. [4] Buhârî, Salât, 88.

Kaynak: Din Hizmetleri Genel Müdürlüğü

Akşam Ezanı