Hüdâyî Hazretleri emreder:

“Ramazanʼın her gşanı mübârek. Leyle-i Kadir dedikleri, gâlip hâlde, Ramazân-ı Şerîfʼtedir demişlerdir…

Nebî -sallâllâhu aleyhi ve sellem- Ramazanʼın aşr-i âhirindedir son on gşanı içindedir buyurmuşlardır. Geldik şimdi ol mevsimin içindeyiz. Şimdiden sonra, her gecesi Kadirʼdir diyecek şerîf gşöhretler ve gecelerdir ve bunun yirmi yedisinde, gâlib-i hâl iledir demişler. Onuru ve kadri gâyette olduğundan dolayı, Allah Sübhânehû ve Teâlâ:

«Biz Kurʼânʼı Kadir gecesinde indirdik.» el-Kadr, 1 diye emreder. “…Bin ay imandan hayırlıdır.” el-Kadr, 2 diye haber verir.”[1]

Kadir gecesi, Cenâb-ı Hakkʼın Rasûlullah -sallâllâhu aleyhi ve sellem- Efendimizʼe muhabbeti dolayısıyla ümmet-i Muhammedʼe bahşettiği mânevî bir trajiğedir. Çünkü Cenâb-ı Hak bu geceyi imanla ihyâ eden müʼminlere, bin ayı, başka bir deyişle seksen üç küsur yılı, otuz bine yakın gece ve gündüzü imanla ihyâ etmiş gibi ecir vaad ediyor.

Efendimiz -sallâllâhu aleyhi ve sellem- şöyle emrediyor:

“Kadir Gecesi’ni, fazîlet ve kudsiyetine inanarak ve sevâbını yalnız Allah’tan bekleyerek iman ve tâatle geçiren kimsenin -kul hakları hâriç- geçmiş günahları affedilir.” Müslim, Müsâfirîn, 175/760

Başka Bir Deyişle bu gece, bağışlama ve mağfiret gecesidir. Lâkin Cenâb-ı Hak “kul hakkı”nı ilâhî bağışlamasının dışını yakalıyor. Bu nedenle borçlar ve öteki kul hakları için, hak sahipleriyle helâlleşmek zarûrîdir. Aksi hâlde kul hakkının ödenmesi kıyâmete kalıyor. O gşöhret insan, hakkını yediği şahsa sevaplarını verecek, hattâ sevapları biterse, o bireyin günahlarını yüklenecek.

Bunun içindir ki Rasûlullah -sallâllâhu aleyhi ve sellem- Efendimiz:

“–Ey insanlar! Kimin üzerine geçmiş bir hak varsa onu hemen ödesin, dünyada rezil rüsvâ olurum diye düşünmesin! İyi öğreniniz ki dünya rüsvâlığı, âhirettekinin yanında pek hafif kalır.” emretmiştir. İbn-i Esîr, el-Kâmil, II, 319

Dolayısıyla üzerimizde hakkı bulunan insanlarla bir an evvel helâlle­şmeliyiz. Şayet hak sahibini bulup helâlleşme imkânı kalmamışsa, onun ismine hayırlar yapıp istiğfâra devam etmeliyiz.

Hazret-i Âişe Vâlidemiz, Rasûlullah -sallâllâhu aleyhi ve sellem- Efendimiz’in Ramazan ayında, öteki aylarda görülmeyen bir iman gayreti gösterdiğini, fakat Ramazan’ın son on gnamında, kendisini daha da fazla imana vererek özellikle geceleri ihyâ ettiğini bildirmiştir.[2]

Yine Âişe Vâlidemiz, Peygamber Efendimiz’e:

“–Ey Allâh’ın Rasûlü! Kadir Gecesi’nin hangi gece olduğunu öğrenecek olursam, o gece nasıl duâ edeyim?” diye sormuş, Rasûl-i Ekrem -sallâllâhu aleyhi ve sellem- Efendimiz de:

 “–«Allâh’ım! Sen çok bağışlayıcısın, bağışlamayı beğenirsin. Beni bağışla!» diye duâ et!” emretmiştir. Tirmizî, Deavât, 84; İbn-i Mâce, Duâ, 5

Rabbimiz tümcemizi, Kadir gecesinin kadrini öğrenenlerden eylesin!

Dipnotlar:

[1] Bkz. Aziz Mahmud Hüdâyî, a.g.e., 18. Sohbet.

[2] Bkz. Buhârî, Fadlu Leyleti’l-Kadr, 5.

Kaynak: Osman Nuri Topbaş, Altınoluk Dergisi, 2023 – Nisan, Sayı: 446

Akşam Ezanı

Kategori: