Lügatte “kendini yakalamak, yasaklamak, el sürüklemek, geri durmak” anlamlarına gelen imsak, dinî bir kavram olarak, fecr-i sâdıktan, iftar zamanına kadar yemeden, içmeden, cinsel ilişki ve öteki orucu bozan şeylerden uzak durmak, el sürüklemek demektir. İmsakın tersti iftardır.

Halk arasında ise “imsak” oruç yakalamaya başlanan fecr-i sadığın oluştuğu zaman anlamında kullanılır. Bu anlamda imsak, oruca başlama süreyi demektir.

Oruca ne zaman başlanıp ne zaman tamamlanacağı Kur’an-ı Kerim’de şu biçimde açıklanmıştır: “Ramazan gecelerinde şafağın aydınlığını gecenin karanlığından ayırt edinceye tan yeri ağarıncaya/fecr-i sâdığa kadar yiyin, için. Sonra da akşama kadar yiyip içmeden, cinsel ilişkide bulunmadan orucu bitirin.” Bakara, 2/187

Takvimlerde gösterilen “imsak”, oruca başlama zamanını ifade eder. İmsak süreyi aynı zamanda gecenin sona erdiği, yatsı namazı müddetinin çıkıp sabah namazı müddetinin girdiği hatırla. Ezan da imsak müddetinin başlaması ile okunmaktadır. Bu nedenle ezanın başlaması ile yemeyi içmeyi terk etmek gerekir. Ezan başladığı sırada ağızda bulunan lokmanın yutulmasında bir mahzur yoktur.

Kaynak: Diyanet Fetva Kurulu

Akşam Ezanı