Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem Efendimiz’e ganimetlerin beşte biri kazançtı, dilese gayet zengin bir hayat sürebilirdi. Fakat O, fakr’ı ve zâhidâne bir hayatı, gönüllü olarak seçim eder, kifâyet miktarına kanaat etir, geriye kalanı infâk ederdi. Böylece “ağniyâ-i şâkirîn”e, başka bir deyişle “şükreden zenginlere” misal olurdu.
Evinde sudan başka hiçbir şeyin bulunmadığı zamanlarda da rızâ ve şükür hâliyle “fukarâ-i sâbirîn”e, başka bir deyişle “sabır ehli muhtaçlar”e fiilî bir kıstas, başka bir deyişle canlı bir misal olurdu.
Kaynak: Osman Nuri Topbaş, Müslümanın Gönül Dünyası, Erkam Yayınları
Akşam Ezanı