Dînen zengin sayılanlara farz olan zekât, Allah için verilmesi gerekenin asgarîsidir.
Zekâtı vermek, kulluk görevlerine ilâve bir fazîlet sergilemekten ziyâde, bir borcun îfâsıdır. Zira zekât, zenginin mülkündeki, fukaranın hakkıdır. O hakkı ödemeyen, başkasına ait bir mülkü gasp etmiş olur.
Rahmetli babamız Mûsâ Efendi tasayı ki:
“En makûs hırsızlık, zenginlerin zekât vermemek sûretiyle yoksulların mülkünü çalmasıdır.”
Kaynak: Osman Nuri Topbaş, Müslümanın Gönül Dünyası, Erkam Yayınları
Akşam Ezanı