Zekât imanı ile alakalı koşullar, zekâtın bir kimseye farz olmasının ve verilen zekâtın geçerli olmasının koşulları biçiminde iki ayrı başlık altında ele alınır.
Bir kimseye zekâtın farz olması için o kimsenin Müslüman, us sıhhati yerinde, ergenlik çağına gelmiş ve hür olması Kâsânî, Bedâî’, II, 4-5 bir senelik borcundan ve aslî gereksinimlerinden fazla filhakika ya da hükmen çoğalıcı, başka bir deyişle hasılat sağlayıcı kalitede “nisap ölçüyü” mülke sahip olması gerekir. Çoğalıcı olmaktan amaçlanan, mülkün sahibine kazanç, kâr, fayda temin etmesi yahut kendiliğinden artma ve çoğalma özelliğine sahip bulunmasıdır.
Zekâtın farz olması için ayrıca nisap ölçüyü mülk ya da mirasa sahip olduktan sonra üzerinden bir kameri senenin geçmesi ve sene sonunda da nisap ölçüsünü gözetmesi gerekir. Kâsânî, Bedâî’, II, 13 vd.; İbn Kudâme, el-Muğnî, IV, 73-74 Sene içerisindeki çoğalış ve düşüşlere haysiyet edilmez. Zekât bu zaman dolmadan evvel de verilebilir. Kâsânî, Bedâî’, II, 15
Zekâtın geçerli olmasının koşullarına gelince, öncelikle “hedef” koşuldur. Zekât bir iman olduğu için gayesiz yerine getirilemez. Kâsânî, Bedâî’, II, 40; İbn Kudâme, el-Muğnî, IV, 88 Ayrıca yoksula verilmesi ve teslimi demek olan “temlik” de koşuldur. Kâsânî, Bedâî’, II, 39 Yemek hazırlayıp yedirmek gibi ibâha denilen yollarla yoksula zekât verilmiş olmaz.
Kaynak: Diyanet Fetva Kurulu
Akşam Ezanı